Zamanımızda dostluğun dejenere olup, menfaatçiliğin ön plana çıkması toplumda güvenilirlik ve güzel işler yapmanın da önünü tıkamış durumda. Bu tıkanıklığı aşıp, bu olumsuz durumu arşınlayan gençlerin varlığı ileriye ümitvar bakmamızı sağlayabilir. İstanbul'da temelleri atılıp Amasya'da faaliyetlerine devam eden, gerek yurtiçi gerekse yurtdışı yardım faaliyetleri ile adından sıkça bahsettiren İyilik Hareketi Derneği, deforme olmuş kardeşlik bağlarını da yeniden aşılamaya başladı. Derneğin kurucu başkanı Kasım Alper Özdemir çocukluk yıllarında başlayan bu tür aksiyon hareketleri ile tanınıyordu. Daha ilkokul yıllarında mikrofonla tanışıp halkıyla bütünleşen Kasım Alper Özdemir, öğrendiklerini ve kazandığı becerileri dostlarıyla paylaşması ile biliniyor. Hele hele hemşehrisi olduğunda onun için sınırlar aşılmış, zorluklar giderilmiş oluyordu. Nerede bir ihtiyaç sahibi görse, duysa, elinde var olanı paylaşan biriydi. Bu durum sadece maddi manada değil, manevi alanda da aynı çizgide ilerliyordu. İstanbul'da hemşehrisi olarak bugün tanınan kim varsa, hepsinin tanınmışlığında Kasım Alper Özdemir'in bir katkısı mutlaka vardır.

Aslında burada, anlatmaya çalışacağımız durumun önsözünü sizlerle paylaştık. Asıl konuya gelelim...

Derneklerimiz, vakıf ve federasyonlarımız ne iş yapar, görevleri nelerdir ? Bu işlev ve görevlerini yerine getirebiliyorlar mı...

Bu konuda olumlu bir cümle kurmak isterdik, lakin bugün ortaya çıkan tablo olumlu hiçbir icraatın bizlerle buluştuğuna işaret etmiyor. En basit ve taze bir durumdan bahsedelim. Ramazan ayı ve yardımları konusunda hangi derneğimiz maddi ve manevi desteklerde bulunuyor. Sadece vitrinsel, birkaç süslü görüntüler eşliğinde birşeyler yapmaya çalışıyorlar. Ama genel manada bakıldığında derneklerimiz maalesef sadece etiket misali bir kartvizit görevi üstlenmiş durumdalar. Bunun yanında bu kalıbın dışında İyilik Hareketi Derneği gibi 7/24 milletin hizmetine amade bir görüntü veren derneklerimizde var. Bu asli görevini yerine getirip, vizyon ve misyonunu haklı tarafa taşıyan derneklerimizi ayrı tutuyor ve onları tebrik ediyoruz.

Bu haberi kaleme almamızın asıl nedeni ise, Taşova'da verilen bir Ramazan iftar ve konseri sonrası ortaya çıkan manzaradır. İki genç ve başarılı sanatkar kardeşlerimizin aynı sahneyi paylaşıp, birkaç gün sonrasında yine farklı bir ilde yine aynı mikrofonu payalaşmaları....Bu birliktelik öyle boş ve heveskar bir durummuş gibi değerlendirilmemeli... Hem gençliğe, hem topluma, hem siyasilerimize, hem de derneklerimize örnek teşkil edecek bu birliktelik umarız ki, amacından saptırılan vakıf ve derneklerimizde, varlıkları hayalden öteye gitmeyen uyuyan yöneticilerimizi uyandırır. Bizler tatlı bir dokunuşla bunu dile getirelim istedik. Amasya halkı, başta siyasilerimiz olmak üzere, tüm yöneticilerimizin ve derneklerimizin olması gereken faaliyetlerle isimlerini duyurmalarını istiyor. Dernekleri bir siyasi hareketin basamağı değil, hizmet anlayışının ön planda olması gereken kurumlar olmasını istiyor. Hele hele son dönemlerde sosyal medya ve haberlerde akıl almaz olumsuzluklarla derneklerimizin anılması son derece üzücü hadiselerdir.

Bunun yanında halkımızdan gelen duyumlar, vekillerimizin halkın hiçbir talebine cevap vermediği yönünde. Bizde soruyoruz bu durumda yaklaşan seçimlerde halkın içine nasıl ve ne yüzle girecekler. Sahsen ben bunu çok merak ediyorum...

Taşova'da gördüğümüz bu iftar ve sonrası güzelliklerin her kurum, kuruluş, dernek ve vakıfların yanı sıra siyasilerin de yol haritası olması... Olmayanlara da eklenmesini ümit ediyoruz.

Dün Taşova'da el ele sahneye çıkıp, bir gün sonrası başka bir ilde aynı sahne de yine el ele sahne alan Onur Macit ve Orhan Türkoğlu birlikteliğine davetiye çıkaran, Kasım Alper Özdemir ve İyilik Hareketi Gönüllüleri'ne, bizlere bu olması gerekenleri yaşattıkları için teşekkürlerimizi arz ederiz...

Müslüm Söyler