C U M 'A P O S T A S I : MERHABA GENÇLER!

YIL 1994 idi. Biz de gençtik.

Refahın vakti geldi,şarksı ile İbb’nin başına gelmişti Reis. Çöp dağları ile susuz ve kömür dumanı çökmüş İstanbul için ümit ile bağladı millet.

1996 da Refah Partisi iktidara geldikten sonra tanklar yürümüş ve 28 Şubat darbesi ve parti kapatma davası gelmişti. Erbakan hükümeti denk bütçeye rağmen 1 yılı tamamlayamadan sona erdi. 1997 sonrası kurulan koalisyon hükümetleri dönemi tam bir bocalama ve buhran yıllarıdır. İnsanlar çıkış yolu arıyor ekonomik dar boğaz artıyor terör de insanların canını yakmayı sürdürüyordu.

Taki 2002 de Akparti iktidara geldiğinde bu millet sıkıca tutundu ve 1.parti olarak iktidara getirdi. Tam bir seferberlik haliyle bayındırlık hizmetleri yollar,kamu binaları,heşey elden geçti.Ama ona rağmen 2008 de Akparti de kapatılma tehlikesi ile karşılaştı.

2009 sonrası Fetö ile çatışma sonrası 2013 de 17/25 Aralık operasyonları ile sürdü. Ve en son 2016 da 15 Temmuz darbe kalkışması ile ayrı bir boyut kazandı.

Bu mücadele esasında bağımsız bir yol bulma çıkışı arayışı idi. Amerikan operasyonu olarak zamanımızda fetö ve pkk merkezli terör örgütleri ile verilen mücadele yıllara sari olarak da devam etti ve ediyor.

Memleket için büyük sorunlar oluşturan darbe heveslisi askeri oligarşi ve bürokrasi olması gereken yere konuldu. Başkanlık sistemi ile de aksaklıklarına rağmen hızlı karar alma mekanizması ile sisteme hareket kabiliyeti kazandırdı. Ve hızlı icraatlere imza atıldı.

Son 20 yılı anlamak için son yüzyılı ve hatta öncesi tarihi gerçekleri okuyarak anlamalısın. Yoksa son 20 yıl üzerinden hayatı okumak eksik kalacaktır.

Ülke tam bağımsızlık yolunda mesafe mi alacak Amerikan merkezli politikaları merkezine mi koyacak.!? Seçim tam olarak da bu. Azerbeycandan Karabağ zaferini getiren,terör örgütlerini sınır ötesinde Suriye Irak da karşılayarak terörü minimize eden,Rusyanın kontrolündeki Türki Cumhuriyetlere Özalla başlayan irtibatı birkaç adım öteye götüren,Afrika da sömürgeci Fransanın yerine rahmet medeniyetinin esintilerini getiren,Avrupa da ecdat yadigarı eserleri ayağa kaldıran anlayşla mı devam edileceği yoksa bu anlayışı gönderip içine dönük,vizyonsuz 90 lar anlayışın mı getireleceği seçimdir. Bu anlayıştan hangisinin bu toprakların hayrına olduğunun seçimi de aynı zamanda bu seçim.

20 yıllık iktidarın meyveleri Togg.,Savunma sanayii ekipmanları ve gelişen turizm ve son zamanlarda terörün bitişiyle fışkııran Gabar petrolleri ve Mavi vatandan çıkan gaz ile Türkiyenin önü açık ve aydınlık.

Ama bu senin de elinde .Kendi geleceğini belirlemek elinde.!

1994 de 20li yaşlarda idim. Ve şu an orta yaşını bulmuş bir Tc:vatandaşıyım. Aktif hiçbir siyasi vazifem ve kurumla iş ilişkim de yok. Sadece vicdanıımla ve vatanseverlik duygusu ile bunları yazdığımın bilinmesini isterim.

...

Genç kardeşim!Sen benim yaşıma, yani 50 sine geldiğinde biz bu dünyada olmayacağız büyük ihtimal. Yani bizim kaybettiğimiz yılları senin kaybına tahammülümüz yok. 1930, 40;,40,60 ;70-90 oldu diye bir şey olmadı. Yani tarih değişiyor tabii ki yapılacaktı demek yanlış bir çıkarsama. Zira babalarımızın ve bizim gençliğimizde yıllar değişti diye memleket gelişmedi. Ciddi bir planlama ve emek ürünü ve yakalanan bir hızla son 20 yılda memleket mesafe aldı. Bunu sizden büyük babalarınız ve abileriz hepsi yaşayarak öğrendi. Tren hızını almış hızlanırken fren yapmak,hızını almış gemiye tornistan yapmak zaman kaybıdır.

Son 30 yıllık icraat dönemi haydi memleket sizin yapın arkanızdayız diyerek başarılmadı. Bir eliyle istemezükcülerle, ket vurmacılarla mücadele edilirken diğer eliyle hizmetler üretilmeye çalışıldı.

Şimdi yine bir seçim arfesinde kasetler,şantajlarla ve sosyal medya yalanlarıyla dizayn edilmeye çalışılan siyasette hedef şaşırtılmaya çalışılmaktadır.

Dileğim evvelen Osmanlı ve Selçuklu gibi cihanşümul devletler kuran bu milletin en son devleti olan Türkiye’ninde şahsiyetli ve bağımsız olarak dünyaya huzuru getirecek bir kudrete ulaşmasıdır. Bunun için de yol kazalarına ve zaman kaybına tahammülü yoktur.

Bunları yazarken ülkeyi tozpembe gördüğümü söyleyemem. Kiralar,gıda fiyatları direkt tencereyi etkileyen bir enflasyonist ortam var tabii ki. Ama faiz artışları ile zorlanan ekonomik kriz doğuran ekonomiye karşı iharcaat ve üretim ekonomisi ağırlıklı büyümenin yan etkileri olan bu durum için sabredip üretmeye dayalı ekonomiyi büyütmeliyiz..

Yavuz Sultan Selim Han Çaldıran seferinde yeniçeriye Safevi devletinin tahrikiyle yoldan döndürmeye çalışanlara hitaben şöyle seslenir:

‘’Kalbleri zayıf olanlar, ehl-ü iyallerini düşünenler, karılarının yanına dönmek isteyenler ve yol zahmetini bahane edenler kendileri bilirler. Dönerlerse din-i mübîn yolundan dönerler. Eğer bahane düşman gelmedi ise düşman daha ileridedir. Er iseniz benimle beraber gelin, illa ben tek başıma da giderim” diye atını ileriye sürünce, yaptıklarına utanan yeniçeriler padişahı takip etmeye başladılar.

..

Reisicumhur şu zamanda Türkiye'nin dış ve iç politikada bir 5 yıl daha tecrübesiyle bu ülkeye hizmet etmesi için sandıktan çıkması gerektiğine inanıyorum. Tek adam,diktatör vs geyiklerine bakma.Hiç diktatör sandık sonuçlarına razıyız,millet ne derse o der mi!?

Vakit irade ortaya koyma ve büyük Türkiye için irade ortaya koyma vaktidir.

Genç Kardeşim.

Türkiye,sana,bana emanet.

Karar senin,karar bizim.

Duamız;2023 seçimleri hayırlara vesile olsun...12.05.2023

#Receptayyiperdoğan

#Cumhurittifakı

Slm.ve saygılarımla..

YORUM EKLE