Elma....

P A Z A R P O S T A S I: ELMA:

Elma dersem çık.. Böyle derdik çocukken. Oyunlarımıza işlemiş,ruhumuza da.. Hala sabahleyin kahvaltı sonrası veya akşam yemeği sonrası tercih ettiğimiz bir yemiş. Çocukluğumuzun geçtiği Amasya’nın köyü elma yönünden çok zengindi. Çocukluğumuzda at veya merkeplere ve daha sonra traktörlerle elma taşıdığımızı hatırlarım.Ki o zamankİ elmanın tadı da bir başka.O aromadaki elma ile yetişen damak tadımıza şu an hangi elmayı yesem tatminkar değil. .. Gençlik dönemimizde maalesef o güzel elma ağaçları kesilip yerine tarlalar açıldı. Tarlalarda pancar veya tütün işçiliği yapıldı. Aslında bu elmanın ekonomik olarak bir katkı sağlamamasının da sonucu idi. Zira sadece elma yiyerek karın doymazdı. Ki dedelerimiz ve babalarımız da realist davranarak elma ağaçlarını kesip odun yapıp tarla açma yoluna gittiler. Bu yıl rahmetli babamın bağ da aşıladığı klasik Amasya elması,Misket elmasından toplama ve İstanbula getirme imkanı bulduk.Bu yıl tam bir Elma yılı idi.. Son yıllarda üzüm ve elmadan tam rekolte alamayan babamın senesinde bir bereketti meyveler. Geçmişlerimizin canına değsin.. .. Yalnız bu yıl beş dönümün ikibuçuk dönümünde bulunan elma ağaçlarından toplam on tona yakın elma aldık. Ve maalesef elmanın kilosunu elma tüccarlarına 75 kuruştan verdik. Ki 50 kuruştan da veren de az değil. Yani 10 ton hasattan 7 bin küsur bir para alıyorsunuz.Masrafı çıkınca sermayeyi kediye yüklüyorsunuz tabii ki. Halbuki bu tür meyve veya(soğan ve patates gibi )temel gıdalar desteklenmiş olsa hem üretici de üretim motivasyonu olur ve hem de tüketici bu tür yemişleri büyükşehirlerde ekonomik ve doğal beslenme yoluyla tüketebilir. Mesela önümüzdeki yıl elma taban fiyatı 3 TL açıklansa dağ taş elma olur. Tabii ki bu tür tarım ürünlerinin elde kalmayacak şekilde ekonomik depolama,büyükşehirlere tren vs ile taşıma ve fazlasının ihracatının yapılacağı sistemi de devletin oluşturmuş olması gerekiyor. Bunun üzerine Tarım bakanlığı kafa yormalıdır. Hep tekrar ettiğim ve inandığım bir geçek şu ki. Ekonomimiz altın,döviz vs yönünden oynamaya müsait ve oynuyorlar da. Bazen bu oyuna biz de bilerek veya bilmeyerek alet oluyoruz. Buna rağmen bu tür süpekilatif hareketlere millet dişini sıkıp sabredebiliyor. Fakat tarım da kendi kendine yetebilen bir ülke tanımı olan ülkemizde tarımsal ürünlerin planlanmması vepahalıya mal olmasının mazereti olmaz ve olamaz. Gelecek yıllar dünya tarımsal gıda sıkıntısının yaşanacağı yıllar.Büyükşehirlerde binbir sıkıntıya rağmen katlanan nice aileleri bir tarım planlaması ile köy ve kasabalarda daha mutlu bir hayat bekliyor olabilir. Tarımda Planlama şart… ... Yılar önce gittiğim Niğde ilinde çocukluğumda gördüğüm elma ağaçlarının dikilmiş ve yaygınlaştırılmış olduğunu gördüğümde çok şaşırmıştım. Şu an ki halini bilmemem ama Mesela İtalyanların yüz dönüme yakın araziyi çevirip elma yetiştirip ülkelerine gönderdiğine de şahit olmuş ve hepten şaşırmış idim. Elma meselesi memleket meselesi. .... Bu satırları esasında bana yazdıran geçtiğimiz hafta içerisisnde Esenler Bld.ile Amasya İl Dreneğinin düzenlediği Elma Festivali.Festival Amasya'dan ve İstanbul'dan bir çok siyasi,sanatçı ve stk.ların ve halkımızın katılımyla gerçekleşti. Pandemi sonrası bu tür festivallerde uzun süredir görüşemediği insanlarla da yüzyüze gelip hasret giderme imkanı buluyor insan. Her şey insan ile kaim… ... (De şu yazıları bir de çocuklar baba top oynamaya gidelim hadi derken hanım yine güzelim güneşli havada evde takılı kaldık serzenişi içinde kaçamaklı yazmak zorunda kalmasam belki daha güzel iş de çıkartabilirim .Ama hayat işte..;))) Elma tadında kalsın ağzınızın tadı.. Slm.ve dua ile..Kasım’2021 www.alimetin.av.tr

YORUM EKLE