Amasya, Tokat,Erbaa ve Taşova bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızı endişeli bir bekleyiş sardı. Bir yanda ‘'ALTIN'' diğer yanda altından daha kıymetli ‘'SAĞLIK'' var… Peki ama bu duruma nasıl bir yaklaşım...

Amasya hep güzellikleriyle anılır… Tarihi, aşkları ve ününe ün katan değerleriyle.. Amasya asla dün meydana gelen o olmaması gereken yakışıksız davranışla anılmamalıdır. Bu davranışında derhal muhatabından bir özürle ortadan kaldırılması...

Günlük gazeteler ve televizyon haberlerinde gördüğümüz manzaralar hukuksal durumlardan ziyade, nedenler üzerinde düşünmemiz gerektiğini haykırır olsa da kimse bunun üzerinde çalışma yürütmüyor. Sosyal,yazılı ve görsel medya ve de tüm...

Namaz kılmak ve namazın insan yaşamındaki en ehemmiyetli taraflarını nacizane kendi düşüncelerim etrafında tasarlamaya çalıştım... -Namaz öncelikli olarak yaşama bir disiplin katar… ( Namaz düzenli bir hayatın varlığını bizlere hatırlatır.Bu...

Ve şehirleşme kuraklığı doğurdu... Dünya üzerinde dengeler altüst olurken, coğrafi şartlarda ki değişimler ise ana dengeyi altüst ediyor. Hep şikayet, hep itiraz hep bir yerelere suç isnadı...Dayatmalar ve eleştiriler, muhalefet veya iktidar...

Yazar ve çizer olmak, ya da olabilmek… Sanatın düşünce anaforunda kalem oynatmasıdır yazarlık. Kimi tualleri renklendirir şekillerle, kimileri sayfalara düşünce izdüşümü yansıtır. Her ikisi de bir sanatın kalemle şekil bulmasıdır....

Hep adaletten dem vururuz ya.. ''Sana göre adalet bana göre eziyet''  sözlerini çok duyarız. Her alanda olduğu gibi adalete bakış açımızda da böylesi ''göz ve düşünce kaymaları'' olabiliyor. Lakin...

Siyasetin yeri, kullanılması, topluma karşı görevleri mutlaka yeniden gözden geçirilmelidir. Siyaset topluma hizmetin adresi olmaktan çıkıp, her türlü fenalığa bulaşmış durumda.  Günümüz siyaseti bir nevi mafyacılık oyununa dönüştü....

Mimarlar, mühendisler, siyasiler, müteahhitler, tapu veren yetkililer,  işadamları, ustalar ve kalfalar… Dahası tüm yetki merkezinde görev alanlar… Büyük Marmara Depremi ve sonrası İzmir depremi… Görünen manzaralara bakarken hiç kendi...

Dünyayı da sonunda tersine çevirdik... Negatif korkusu yaşayan insanlık korkuyu pozitif yöne çevirdi. Hayatımızda hep pozitiflikten yanaydık halbuki, ta ki; bu korona belası gelip şeklimizi, şemalimizi ve tüm hayat frekansımızı arapsaçına...

Futbol çok nankör meslek derler ya..İşte Fatih TERİM örneği bunun en bariz örneği. Hem de canlı canlı.. Dün seni alkışlayanlar, bugün hedef tahtasına koyanlar oluyor. Bu ne demek oluyor ! derseniz ? Top yuvarlak arkadaş, yuvarlağın peşinde...

Azerbaycan...! Yıllarca direnen bir haklı davanın yüzakı... Azerbaycan...! İnsanlık dersi vermeye kalkanlarca her daim haksızlığa uğrayan bir ülke... Azerbaycan...! Mazlum ve haklı davaların ortak sesi... Türkiye...! Haksızlık karşısında...

 Acaba bize neler oluyor ? Demeden önce; bize ne yapmaya çalışıyorlar ! demek lazım değil mi... Eskiden en ufak bir hata yada yanlışta ekranlar kararırdı. Şimdi karanlık sayfalar birer florasan ampül gibi ekranlardan evlerimize yayılmaya...

Bir savaşta en büyük güç inançtır.. İnananlar zafere  her daim bir adım daha yakın olurlar. Şu pandemi döneminde, korona virüsüne teslim olup milletimizi de yazdıklarıyla ve sosyal medyada paylaşılan videolarıyla teslim almaya...

İstanbul için beklenen gerçekleşti. Hem de İstanbul'un en tepesinde... Asaleti ve duruşuyla halkın hizmetine amade bir halde. Eskiden batı hayranlığına neden olan devasa teknoloji harikalarını ülkemizde görmek elbette gurur verici... Duble...

Hey gidi dünya hey... Birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyacımız olduğu dönemlerde bu tür çığırtkanlar neye ve kime hizmet etmeye görevli gelmişler. Kurtuluş Savaşı dönemlerinde de Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları düşmanla bir yandan...

Normal şartlarda belli yörede belli bir şahsa yazılmış bir söylem, şiir ve türkü hikayesi olabilir. Hatta o yörenin düğün ve eğlencelerinde orta oyunu misali bir eğlence de olabilir. Lakin bu eserin yazılış maksadını aşan istismarlar...

Ne düşünüyorsak yanlış, ne anlatıyorsak masal gibi gelmeye başladı. Ya düşünen kişi yanlışın içinde, ya da anlatan masal bilmiyor. Bir karmaşadır dörtnala arkamızda ve önümüzde… Kendi özgürlüğünde, özgürlükler ülkesini arzulayan...

Vay canına yandığımın... Bu ülkede gariban olmakta, iktidar olmakta, muhalefet ve muhafazakar olmakta çok zor. Hatta ve hatta zengin, fakir, okumuş ve cahil, sanatçı ve sporcu olmakta zor. Bu zorluklar içerisinde insan bedenine çiftçi olmanın...

''Öyle bir geçer zaman ki'' sözleriyle zamanın kıymetini bizlere hatırlatan o malum şarkıya inat, insanoğlu sanki zamanı istediği an durdurabilecek bir güce sahipmiş gibi bu durumu pek dert etmiyor. Neden acaba ! diye sormak,...

Ara ara yazılarını okuyorum. Okudukça da emin olun ki; ''bu adamı gerçekten okuyan var mı '' ? diye kendime sormadan edemiyorum. Bakıyorum verdiği hiçbir bilgi yok, insanları kutuplaştırmak, ah ve vahlar ile keşkeleri...

Hiç şüphesiz en olumsuz anları en verimli hale getirmek uzmanlık gerektiren hasletlerdendir. Yada günü projelendirmek gibi hızlı akımların etkileridir.  İşte insanoğlu modern hapishane günlerini yaşadığımız bu günleri en verimli...

Dostluğun en güzel örnekleri her daim yaşam alanlarımızda bizleri gerçek manada anlayan hayvanlar dünyasında yer edinmiştir. Bu konular birçok ödüllü filmlere konu olmuş yaşanan hikayelerle doludur. Bu filmlerden beni en çok etkileyen de Bir...

Neye göre, nasıl ve neden ? Her sorgulamada bizleri iki geri bir ileri götüren sebepler, bu sebepleri bizlere söyleten nedenler... Hepsi ama hepsi Nasrettin Hoca'nın Bindiği Dalı Kesmesi misali çözümleri alaşağı edişimizde gizli. Yada...

Acaba ! diye düşünebilmek... Mümkün mü ? diyebilmek ! Aslında çözüme problemin sonundan başlamak gibi bir şey. Sonrası durum değerlendirmesi ile sağlamasını yapabilmek. Her ne yandan bakarsan bak  bir sabır yumağından çıkacak ...

Ne garip değil mi ? Bu alemde kendine eziyet, kendine kötülük ve kendi cinsine ihanet eden bir başka mahluk var mı ! Bir  kutsal emirle ‘'OKU'' diye tembihlenen insana, temizliğin imanında gizlenen bir mücevher olduğu alenen...

Aslına bakarsanız bu halk arasında tabir edilen ''Günah Keçisi'' ile uzaktan yakından alakası yok. Sadece gündem şaşırtmak ve politik hesaplara hayalperestlik katma açısından bir doğaçlama stratejisi. Peki nereden çıkardın...

Aklın almadığı mevzular, bilim ve ilme sığmayan liyakatsız demeçler, siyaset adabından uzak politik açıklamalar, engelliler üzerinden prim yapmaya çalışan düşüncesi sakat insanlar, vergiden kaçmak yada ödememek için vakıf ve derneklere...

Lafa geldimi mangalda kül bırakmayız...Ulkemizi rakamla açıklarken iktidarı ve muhalefeti ile %99 Müslüman olduğumuz gururla ve altına kalın çizgiler çizerek söylenir. Peki ya gerçekte öyle(mi)yiz... Gerçekten kılı kırk yaran bir düşünce...

Toplumun en küçük biriminden en üst makamlarına kadar liyakat dikkat edilmesi gereken en önemli detaydır. Eğer bu detay gözden kaçar, yada bilerek yanlış uygulanırsa o zaman toplum hakettiği yaşama kavuşamaz. Tabi ki bunun matematik yönüyle...